- tedirgin etmek
- v. obsess
Turkish-English dictionary. 2013.
Turkish-English dictionary. 2013.
tedirgin etmek — rahatını, huzurunu kaçırmak Bu soru ... adamın kafasını tedirgin etmiş ama hep cevapsız kalmıştır. T. Buğra … Çağatay Osmanlı Sözlük
tedirgin — sf. Rahatı, huzuru kaçmış, bizar Herkes tedirgin, kuruntulu ve heyecanlı idi. T. Buğra Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller tedirgin etmek tedirgin olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
bizar etmek — tedirgin etmek, usandırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
akıncılık etmek — düşman ülkesindeki karşı güçleri yıldırmak, tedirgin etmek Bu toprakların üzerinde benim ecdadım akıncılık ederken ne kadar mesut ve mağrur idiler. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
izaç etmek — bunaltmak, tedirgin etmek, baş ağrıtmak Fısıltıları bu sakin adamı gıdıklıyor, izaç ediyor. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
tacizlik etmek — hlk. tedirgin etmek, can sıkmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
içi vık vık (veya fık fık veya pır pır) etmek — sabırsızca, tedirgin davranmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
gözüne batmak — tedirgin etmek, rahatsız etmek Kimsenin gözüne batmadan, tanınıp bilinmeden büyük bir kentin kaldırımlarında yaşamanın doyulmaz bir tadı vardı. N. Cumalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
baş ağrıtmak — tedirgin etmek, bıkkınlık vermek, can sıkmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
rahat bırakmamak (veya vermemek) — tedirgin etmek Beni son nefesimde rahat bırakmayan herif, bana o vakitler akla gelmez cefalar çektirmişti. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
sıkıntı vermek — tedirgin etmek, bunaltmak … Çağatay Osmanlı Sözlük